Önden Gidenlere Vefa – Ahmet Türkben – İlham Veren Hikayeler
Önden Gidenlere Vefa – Ahmet Türkben – İlham Veren Hikayeler
Önden Gidenlere Vefa – Ahmet Türkben – İlham Veren Hikayeler
Kurra Hafız Abdullah Akçay Kur’an’a Adanmış Bir Ömür 19 Temmuz 2015 Cenaze Namazı
Muhammed Ali Sabuni – Sohbet Tadında İlim – “Âlim ile sohbet etmek, lâ’l-ü mercan, incidir.” – İnsan ve Medeniyet Hareketi
Bu kitap, dava adamı öncülerimizin ayak izlerini takip ederek dindar ve dinî hassasiyete sahip öncü bir nesil özlemi duasının kabulüne
Bu kitap, İmanın Güneş Yüzlü Çocukları adlı eserimizin tamamlayıcı bir parçasıdır. Kitapta; gençlikte var olmasını istediğimiz, onlara kimlik ve kişilik kazandıracak ahlaki
Gençlik çalışmaları ile tanınan Ahmet Türkben ‘ağabey’ nasıl bir genci özlediğini ve neler yapmak gerektiğini yazdı. Öncelikle gençliğe dönük yapılacak
Çetin bir imtihandan geçiyoruz. İmanımızla ve insanlığımızla sınanıyoruz. Duyarlılıkla, sadakatle, mallardan ve canlardan eksiltilmekle imtihandan geçiyor ve zalime Allah için
Kur’an ikliminde yaşanacak yüz akı bir hayat yaşayabilmek amacıyla aklımızın ve gönlümüzün Rabbimizle irtibatının sağlam ve sürekli olması gerekiyor; işte
Kurumlar, insan içindir; insanlar kurum için değil. Araçların amaç haline getirilmesi, olmazsa olmazdık ya da olmazsa olmayız bakışı, gayretullaha dokunur
Mehmet Akif Ersoy’un İdeal Gençliği (Asım’ın Nesli) – Eğitimci Ahmet Türkben ile söyleşi. Esenler Belediyesi Sabri Ülker Gençlik Merkezi
Kardeşlik köprüleri kurulmuştu uzun zamandır. Yürek coğrafyamızın sınır ötesi ufuklarına açılabildiğimiz günden beri tarihî misyonumuzun sağladığı imkânlarla ve Kurbanın yakınlaştıran
Fikri Cumhur’un Bahattin Yıldız Ağabey için yazdığı şiiri Davut Akgül seslendirdi.. Bir Yiğit Gurbete Gitse
Kurbanİzlenimleri(2010) – Ahmet Türkben Yolculuk öncesi İHH İnsani Yardım Vakfının 2010 Kurban Organizasyonunda, Nijerya’ya gideceğimi öğrendiğimde Rabbime hamdettim. Sınırları aşan
Hasan Nail Canat’ın aziz hatırasına… Bir gül daha koptu dalından Dikenler âh u figan etmez mi? İçime bir
Gholamali Koveitipoor aşkla söylemiş… ‘Çengedil ahengedir peşmi zana Noleye eşğastoa peşmi zana’ (Kalpler aynı ahenkle hızla atar/ Aşkın feryadı ve
Mustafa Çelik imrenerek yazdı. Furkan daha on dokuzunda, akranlarına ideal ve yol gösteren bir genç…
Gazze’nin çocuk kahramanlarına… Sözümü tükettiniz benim… Ey Mescid-i Aksa’nın küçük muhafızları
Şehit Bülent Tuna’nın gemide bulunan kardeşi Adil Tuna Marmara gemisi ile
“Ve ölüm Bir güvercin Beyaz Süzülen masmavi gökten…” Bir gün bir yerlerde kan bağından daha güçlü bir bağla kenetlenen
Dünyayı itelerken dahi incitmeyen naiflikte yaşadı… Ve zalime karşı celalli ve heybetli durdu. http://www.dunyabizim.com/news_detail.php?id=3159
Ahmet Türkben hocamızın gençlik ve gençlik çalışmaları ile ilgili haberi sitemizde çok ilgi görünce kendisiyle bir söyleşi gerçekleştirdik. Dernek ve
Okuduğunu yaşayanlara ithaf… Okumak eşik, adam olmak yolsa İnsan kemâl bulur, bu yol tutulsa Kitaplar hazine dolu da olsa Okumak
Biricik Dostum Şehit Bülent Tuna’ya…Yağmur yüklü bulutlar gibi doluyum bugünYeni bir hazine daha gömdük toprağaKabirlere hayat geldi, canlandı ölümYağmur yüklü
Seni arıyorum Kitabın hayat veren satırları arasında Kanadı kırık bir kuşun sancısında
Önce dilimiz sonra da gönlümüz müdür değişen yoksa gönlümüzdeki değişim midir dilimizce söylenen? Kavramlarımız, söylemlerimiz, şiirlerimiz, ezgilerimiz bile bir evrim
Başlangıçta ulvi bir gayeyle ortaya konan her tür çalışma, o bilinç canlı tutulmadığı müddetçe gerçek anlam ve amacından uzaklaştığı için
Neyi kaybettiğimizin ve nerede aradığımızın farkındalığı, muhasebenin başlangıcı olması bakımından önemli olsa gerek. Hanzala (r.a.)’ın yürek kaymasında duyduğu endişe bize
sonpeygamber namazladiriliş kitapyurdu arapçaeğitimi marmara imh ihh mevlana birlik Gazeteler
Kur’an-ı Kerim Dinle Hatim (Kabe İmamı) Hatim (Ahmet El Acmi) Mealli Hatim (Huzeyfi) Meal ( Hayri Küçükdeniz) Eslem Tv Belgesel
{youtubejw width="240" height="200"}acHJlCTxKzk{/youtubejw}
“Her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşan zavallı insanlarım: karanlığa o kadar alışmışsınız ki yıldızlar bile rahatsız ediyor sizi! Düşüncenin kuduz
Bir ağırlık var yüreklerimizde ve zaaflarla kıvranıyoruz. İhlas, takva, sabır, sebat, azim, gayret ve hepsinden önemlisi endişe yok, aşk yok;
“İlâhî ente maksûdî ve rıdâke matlûbî” Niyetler, kalbin ameli olup işlerin hangi amaçlar için yapıldığını belirleyen, niçin sorusuna verilen cevaplardır
“Arif odur ki, mu’terif-i acz olup Ziyâ, Bu hâdisât-ı câriyeden i’tibâr eder.” Ziya Paşa Son zamanlarda şikâyet edilen
Konya, Kahire, Medine… ilim, irfan ve hikmetle dolu bir hayat. Bir hatırat bu kadar dolu, bu kadar etkileyici olamaz. Sesine sözüne
Hiç kimseyi böyle beklemedi Medine. Yalnız insanların değil, bulutların, tepelerin, bahçelerin de gözleri yollarda. Günlerdir şehirde sadece O konuşuluyor. İsmi
Gecenin en zifiri anıydı yaşanan. Savaşçılığın meslek, öldürmenin maharet olduğu bir dönemdi; kan göllerinde ve kılıçların gölgesinde kaybolan merhametin
Sevgili Kardeşim, İnancın beden diliyle ispatı, tevhidin kalp, dil ve davranışla ikrarı, kul ile Allah arasında kurulan bir köprüdür namaz.
Avustralyalı bir genç İslam dinini nasıl seçtiğini anlatıyor. Usta standapçıları aratmayan bir üslupla anlatılan hikâyenin düşündürücü bir yanı da var…
Endülüs’ün Düşüşünden Sonra EndülüslülerinSultan Bayezid’e Gönderdikleri Mektup ya da Feryadnâme (1505) (1) Efendimiz Halifemize dâim kerîm selam olsun!(2) Kafirleri alaşağı
Endülüs’ün Düşüşünden Önce Endülüslülerin Sultan Bayezid’e Gönderdikleri Feryadnâme (1486-87) Çıkan iner, kalkan düşer, her yükselişin var bir sonuNiçin bunca gurur
Onun kaleminde Hz. Muhammed (sav) yerine Peygamber, Allah Rasûlü, Gaye İnsan, Ufuk Peygamber, Rasûlullah gibi hitaplar vardır. Peygamber’e ismiyle hitap
Naat Hz. Peygamber’in çeşitli yönleriyle konu edildiği bir edebî eser türü olarak dünya edebiyatları tarihinde farklı bir konuma sahiptir. Zira
Sevgili Kardeşim, Sana bir kitap gönderildi. Haberdar mısın? Hz. Adem’le geldi mesajı ilkin yeryüzüne, ruhlar aleminden taşıdığı haberlerle. Nuh’un gemisiyle
Bembeyaz bir kumaşımız vardı bizim, ilahi nurun gönlümüzdeki halesi. Üç karanlık odacıktan geçerek üçüncü bir dünyaya insan olarak doğmak; nimetin
Çetin bir imtihandan geçiyoruz. İmanımızla ve insanlığımızla sınanıyoruz. Duyarlılıkla, sadakatle, vermekle, buğzetmekle sınanıyoruz. Allah için sevmemiz gereken kardeşlerimizin tarafında yer
Taşlar sözünde durur. Nereye koyduysak, öylece kalır orada. Yerinde ağırdırlar. Hangi biçimi verdiysek, sadık kalır yonttuğumuz haline. Beklerler bıraktığımız yerde
Çağın Ebabillerine Selam! Gazze’nin çocuk kahramanlarına ithaf Sözümü tükettiniz benim… Ey Mescid-i Aksa’nın küçük muhafızları ! Siz misket oynamayı
Birileri çıkıp şöyle bir soru yöneltebiliyor: “Dünyanın başka coğrafyalarında da benzer zulümler yaşanıyor; insanlar öldürülüyor, yurtlarından sürgün ediliyor, neden oralarla
Muhammed Abul Asad, Bangladeş’te entelektüel birikime ve İslami duyarlılığa sahip donanımlı bir gazeteci. Gazeteci kimliğinin yanı sıra araştırmacı bir kişiliği var.
Bangladeş’te insanların belki de % 95’i çorapsız. Bu ülkeye henüz çorap girmemiş. Sandalet ya da terlik giyiyorlar. Bu, iklimden kaynaklanan
İlkokul öğretiminin 5 yıl ve zorunlu olduğu Bangladeş’te, orta öğretim dönemi 7 yıl olarak devam ediyor. Orta okul kısmı 6.
Yerleşkesinde ilkokul, lise,meslek lisesi, cami ve yetimhane bulunan bir eğitim kurumundayız. İslami Eğitim Kurumu Başkanı Muhammed Abdurrab Bey ve yardımcısı Halilur
ey yeşil sarıklı ulu hocalar.. bunu bana öğretmediniz.. bu kesik dansa karşı.. bana birşey öğretmediniz.. kadının üstün olduğu ama mutlu
Kendi kendime diyorum ki: Şişli, Kadıköy, Moda gibi semtlerde doğan, büyüyen, oynayan Türk çocukları milliyetlerinden tam bir derecede
Nasıl yaşadığımı O’ndan gayrı kim bilebilir? Usul usul gelirsin bilirim Ayrılığı tadarım seninle Önce benden bir parça alır Bir
Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik… “Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!” şuurunda bir gençlik… Devlet ve milletinin
Tüm zamanların en unutulmaz yarışı ama izleyicisi yok. İki yarışmacıdan genç olanı bir çizgi çekiyor yere; bir başlangıç çizgisi. Oradan
Bütün oklar Medine’yi gösteriyordu. İşaret verilmiş, yol hazırlıklarına başlanmıştı. Sırası gelenler tarihin ve takvimin seyrini değiştirecek bu yolculukta yerlerini
Gelenek ve inadın bağladığı ellerini çözene kadar beş yıl geçti. Beş yıl yüzlerce defa doğup battı güneş. Yüzlerce defa uyudu
Bir dal parçasıyla çizgiler çekiyor toprağa. Talebeleri büyük bir dikkatle elini ve dudaklarını izliyorlar. Gördükleri: Dört uzun çizgi. Duydukları: ”
İbrahim içimdeki putları devir elindeki baltayla kırılan putların yerine yenilerini koyan kim güneş buzdan evimi yıktı koca buzlar düştü putların
Ne zaman sorusuna cevaben; Dilimde sabah keyfiyle yeni bir ümit türküsü Kar yağmış dağlara , bozulmamış örtüsü Rahvan atlar gibi
Gitmişti makama arz-ı hâl için,‘Bey’ dedi, yutkundu, eğdi başını.Bir azar yedi ki oldu o biçim…‘Şey’ dedi, yutkundu, eğdi başını. Kapıdan
iyi günler ilerde anneanneiyi günler ilerdebense yirmi dört saatlikgünlerdeyim anneanne rüyalarında senin ne kıyamet kopuyorne de bir gül düşüyor dalındansen böyle
Kolsuz ve düğmesiz Ve sağ göğsünde bir rozet deliği olan freng gömleği Bekar terleriyle sırılsıklamdı Hayata acemi erkeğinin
Ansızın bir karasu iner Deniz fenerinin gözlerine Fener kör olur Ve ağır ağır uyanmaya başlar Deniz dibinin
Bir teselli ver bana, onu miraç bileyim Kulluk imtihanımı kolaylıkla vereyim Adem’in tevbesinden, Nuh nebi gemisine Takvayı
‘Sait Mutlu,Sabri Arslan, Mehmet Emin Balyan,Ahmet Yücel’in aziz hatıralarına’ Onlar gittiler Yalnız bir yemin kaldı aramızda Ben şimdi bu
Şahmerdanlar gömmektedir şimdi,aşkımızın göğsüne yadırgı hüzünleri. Kaypak bir çamur olan mayamız kinle bereketlenmektedir. Uyuyan bebekleriyle üşüyen köpeklerini bir yana bırakıp,bir
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların
Biricik Dostum Şehit Bülent Tuna’ya… Kara gözlerinde mahmurca gülüş, Gayrı uyanılmaz uykunda mısın? Kanın cemre gibi toprağa
Tohum saç, bitmezse toprak utansın! Hedefe varmayan mızrak utansın! Hey gidi küheylan, koşmana bak sen! Çatlarsan, doğuran kısrak
valizimi hazırlamama yardım et kollarından çekiyorlar saatin kollarımdan çekiyorlar bekçi elini düdüğüne götürüyor yardım et şimdi şimdi çocukların
hiç söylenmemiş sözler söylemeliyim el değmemiş,duru sözler sevdiğim için sevdiğim! şehir giysilerini kıskanır ve bu yüzden bürünür
Bu insanlar dev midir Yatak görmemiş gövde midir bir yara açar boyunlarında Kolkola durup bağırdıklarında – Yar kubanın
İki kutuplu bir dünyası vardı Medine’ye gelinceye kadar Peygamber: Kâr ve zarar. Akıl atıyla koşturup dururdu bu iki kutup arasında
İlâhî! Hamdini sözüme sertâc ettim, zikrini kalbime mi’râc ettim, Kitâbını kendime minhâc ettim. Ben yoktum, Sen var ettin.
‘Nuri Pakdil’e’ Beton duvarlar arasında bir çiçek açtı Siz kahramanısınız çelik dişliler arasında direnen insanlığın Saçlarınız ızdırap denizinde
İşte bütün meselem, her meselenin başı, Ben bir genç arıyorum, gençlikte köprübaşı! Tırnağı en yırtıcı hayvanın pençesinden, Daha
Dirilmek yeniden Yerin uyanması gibi kımıldaması gibi toprağın Bulutları yarması gibi gün ışığının Yağmurun ansızın boşanması Binlerce kuşun
İnsan eşref-i mahlûkattır derdi babam bu sözün sözler içinde bir yeri vardı ama bir eylül günü bilek damarlarımı
Bütün azalarını harbe çağır Sofran açılsın elin şehit ballarından alsın Saraylar damlar yeniden kurulsun Ağaçlar içinden akan
Bu Adem dedikleri El ayakla baş değil Adem manaya derler Surat ile kaş değil. Gerçi et
Şahmerdanlar gömmektedir şimdi,aşkımızın göğsüne yadırgı hüzünleri. Kaypak bir çamur olan mayamız kinle bereketlenmektedir. Uyuyan bebekleriyle üşüyen köpeklerini bir
Cemaat-i İslami’nin merkezini ziyaret ediyoruz. Cemaat-i İslami burada İslami hassasiyetleri temsil eden siyasi bir parti olarak çalışmalar yapıyor. 25 Aralık’ta
Peygamberimizin, sevginin artmasına dönük selamı yayma tavsiyesinin ne anlama geldiğini ve bu emrin ne kadar mühim olduğunu şimdi daha iyi
Kurbanları keseceğimiz yere doğru hareket ediyoruz. Dakka caddeleri, kurban kesim yerleri olmuş. Her 50 m’de bir kesilen kurbanlıklar ve etrafında
Dünyanın, nüfusu en yoğun ülkelerinden biri olan Bangladeş’in başkenti Dakka’ya tekrar geldik. Rakamlarla bildiğimiz insan kalabalığına aynel yakin olarak da
Bugün Endonezya, Malezya, Arabistan gibi pek çok ülkede 1.5 milyon Arakanlı kardeşimiz var. Bunlardan yarım milyonu Bangladeş’te ve işte böylesi
Arakan, Arapça bir kelime olan rükünlerin toplamı anlamındaki erkândan almış adını. Pek çok farklı ırktan insanların oluşturduğu
Saatler Türkiye saatiyle 06’yı Bangladeş saatiyle 10’u gösterdiğinde uçaktan iniyoruz. Bizi Ahmet Bey karşılıyor ve bir minibüsle kalacağımız otele doğru hareket
Günlerden 5 Aralık Cuma. Bangladeş ve Arakan bölgesine yapacağımız yolculuk için önce Bahreyn’e giden uçağa biniyoruz. Yaklaşık 3.5 saatlik bir